Doğu ve Güneydoğu'da yaşananların sona ermesi için “Barış çağrısı” bildirisine imza atan 1.128 akademisyene yapılan muameleyi Prof. Dr. Ergun Özbudun eleştirdi.
Özgür Düşünce'den Hasan Bozkurt'un haberine göre Özbudun, “Bildiride eleştirilecek noktalar olabilir. Ama bu reaksiyonu son derece tehlikeli buluyorum” dedi.
DEMOKRATİK TABLO DEĞİL
AKP'nin 2007 yılında özgürlükçü Anayasa hazırlamak için oluşturduğu heyetin başkanlığını yapan Özbudun, bildiride eleştirilecek noktalar olabileceğini belirtti.
Özbudun, “Ama bu reaksiyonu son derece tehlikeli ve yakışıksız buluyorum. Bildiriye katılır katılmazsınız ayrı mesele. Bildiri üzerinde konuşmak istemiyorum. Fakat ona karşı gösterilen reaksiyon bir demokratik toplumda kabul edilebilir bir tablo değil” diye konuştu.
ULUSLARARASI HUKUKA AYKIRI
Akademisyenlerin hedef haline getirilmesi ve linç kampanyalarına tepki gösteren Prof. Dr. Ergun Özbudun şu değerlendirmede bulundu: “Şoke edici de olsa çoğunluğun hoşuna gitmeyecek de olsa, şiddeti önermedikçe, savunmadıkça ifade hürriyeti korunmalıdır. Anayasa Mahkemesi'nin ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararları çok açık. Uluslararası hukuki standartlar belli. Burada tamamen onlarla uyumsuz şekilde hareket ediliyor. Bunu tasvip etmek mümkün değil.”
YÖK VE SAVCILARIN TAVRI DEMOKRATİK DEĞİL
Bildiriye imza atan öğretim görevlilerine dönük soruşturma, gözaltı ve tehditleri toplumsal barış açısından tehlikeli bulan Özbudun, “Yükseköğretim Kurumu'nun (YÖK), gerek savcıların gerek üniversite yöneticilerinin davranışlarını, ben demokratik standartlara uygun bulmuyorum. Katılmayabilirsiniz fakat bu ifade hürriyetinin içindedir” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.